PVC Kapı ve Pencere sistemleri sert plastikten imal edilmektedir. Extruder teknolojisi ile üretilen profiller, bu işlem sırasında yaklaşık 200 0C sıcaklığa tabi tutulurlar. Şekillerini aldıktan sonra ortam sıcaklığında karbon bağlarının çözülmesi mümkün değildir. Bu nedenle, doğa plastiği yok edemediği için pvc pencerenin ömrü binanın ömrüyle eşdeğerdir diyebiliriz. PVC Pencere ahşap tüketiminin azalmasını sağlamakta, ormanlarımızın yok olmasını engellemekte ve tam bir doğa dostu olarak işlev görmektedir.

PVC’nin yanması ile vinil klorür gazı ortama çıkar. Aynı gaz, yemek tuzunun yanması ile de açığa cıkmaktadır. Bu durum, yanık pvc gazlarının zararsız olduğunun delilidir. Bu gazların zehirli olduğu konusunda ortaya atılan iddiaların sebebi kimyasal bileşiminde kullanılan ağır metalli stabilizatörlerdir. Pvc pencere sektörü dışındaki ikame ürünlerin üreticileri zehir kelimesini bilinçli olarak kullanılmaktadır. Asıl amaç ise kanserojen olduğunu vurgulamaktır. Fakat PVC insan hayatına o kadar girmiştir ki kanserojen olduğunu iddia etmek günümüzde gerçekleri çarpıtmaktan başka birşey değildir.

Pvc’nin yasaklandığı hiç bir ülke gösterilemez. Aksine günümüzde gelişmiş ülkeler, binalarda PVC pencere kullanma zorunluluğu getirmektedirler. Çünkü insan sağlığı için PVC pencerenin hiç bir tehdidi söz konusu değildir. Bu nedenledir ki çocuk oyuncakları, yemek, su içilen ve gıda sektöründe kullanılan koruyucu kaplar PVC’den yapılmaktadır. PVC özellikle sağlık sektöründe geniş kullanım alanları bulmaktadır. Kan torbalarının PVC olma zorunluluğu vardır. Bebeklerin dişlerini kaşımak için kullanılan oyuncaklar da PVC’den üretilmektedir. Konutların duvarları plastik boya ile boyanmıyor mu? Pvc duvar kağıtları yok mu? Böyle bir çok örnek varken bu gerçekleri yok saymak mümkün olabilir mi? Çok az da olsa insan sağlığına zararlı olma ihtimali olsaydı, PVC bu kadar geniş kullanım sahası bulamazdı ve gelişmiş ülkelerin sivil toplum koruma dernek ve kuruluşları PVC’nin kullanılmasına sınır getirirlerdi.

Teknoloji geliştikçe, pvc tüm sanayilere girmekte ve geniş kullanım alanları bulmaktadır. Çağımızın gereği kullanılan el aletleri, cep telefonları pvc değil midir? Telefonu günde kaç kere ağzımıza götürdüğümüzü hiç düşündünüz mü? Otomobil malzemelerinin üretiminde pvc kullanım oranı hızla yükselmektedir. İnsan sağlığını tehdit eden bir unsur taşısaydı, pvc bu kadar büyük uygulama alanı bulabilir miydi?

Günümüzde kanserojen olmayan bir madde bulmak yok denecek kadar azdır. Bunların içinde en günahsızı pvc’dir diyebiliriz. Kanser yapıcı malzemenin içindeki bağları olmayan (bağsız) serbest haldeki vinil klörür ve üretimde uygulama kolaylığı getiren katkı maddesi stabilizatörler olabilir. Oysa bunların miktarı pvc pencerenin içinde çok azdır ve bağlanmış durumdadır. Ancak ve ancak pvc pencere yandığında bu bağlar çözülebilir ve ortaya çıkan dumanın kanserojen etkisi olabilir. Ahşap ve alüminyum doğrama boyalarında kullanılan tiner ve diğer kimyasallarda kanserojen etkisi daha yüksek olduğu gibi vinil klörür dumanının kanserojen etkisi sigara ile kıyaslandığında yok denecek kadar azdır.

Çevre ve insan sağlığı, pvc pencere ve kapı sistemleri üreten firmalar için en önemli hedeftir. Bu konudan kesinlikle ödün vermeyen sertifika sahibi firmalar doğa dostu olmakla kıvanç duymaktadır.